18 Ağustos 2008 Pazartesi



Ne kadar da hızlı büyüyorsun güzel melek. Her anını aklımda tutabilsem keşke. "Bayran" ını lıkır lıkır içişini, alışveriş yaparken nasılda kendini kaybettiğinin (genetik olmalı!) ve modellere 5 basar poz verişini hepsini hepsini aklımda tutup hiçbirini unutmak istemiyorum. Seninle beraber neler neler öğreniyor ve anlıyorum bir bilsen...

13 Ağustos 2008 Çarşamba

Pisiklet :)


Duru kuzusu ve pembe pisikleti. Bisikleti çok seviyor bizimki ama üzerinde oturmayı. O oturacak sen arkadan kuzuyu itleyeceksin. Öyle hemen yorulmaca yok. Daha hızlı daha hızlıııı.... Havalar soğumadan biraz pratik yapsak iyi olacak. Seneye itlemekten kurtuluruz belki :)

giiiiiiikkk gaaaaaaaa....


Bizi tanıyan herkes bu iki kelimenin anlamını bilirler. giikk gaaa... Duru' nun lisanınca bu kelimelerin anlamı kısaca salıncak. Kısaca diyorum çünkü salıncağın açılımında kaydırak, tahteravalli, salıncak, park... var. Küçük kızım bu kelimeyi tabiki uydurmadı. Bu kelime salıncağın paslanmış zincirlerinden çıkan sesler :) Duru şimdi 2,5 yaşında. Herşeyin ismini de gayet iyi biliyor ama yine de her zaman onlar Giiikkk gaaaaa.....

10 Ağustos 2008 Pazar


Güzel kızım 2 yaşına bastı. Salonu bir güzel süsledik. Enfes yiyecekler hazırladık. Doğum gününe arkadaşlarını çağırdık. Pastasındaki mumları söndürme sahnesini 3 kez oynadık. Sanırım en zevkli kısmı oydu. Bütün akşam müzik eşliğinde oynadılar. Güzel kızım Bu doğum gününü hiç unutamıyor. O akşam pembe bir peri olmuştu bebeğim.

12.02.2007. Duru akşam saat 10 civarı ilk adımlarını atmaya başladı. Salondan mutfağa doğru koştuğunda Erdal la ne yapacağımız şaşırmıştık. Salonda uyuya kalmış olan annem malesef ilk adımları kaçırmış oldu. Bu resimde artık Duru profesyonel yürüyüşcü olmuştu. Kırmızı papuçlar, emzik ve hamileyken diktiğim elbise. Kızım gezmeye gitmeye hazır.

İlk tiryakilik sanırım emzik olmuştur bebekler için. Emziksiz uyuyamazdı Duru. Bir süre sonra emziksiz yaşayamaz oldu. Derken 2 yaşını biraz geçmişken ağzında emzikle yüzüstü düşünce kanayan ağzının suçlusunu emzik ilan ettik. Vee kurtulduk tiryakiliğimizden.

Güzel kızım hiç emeklemeyecek sandım. Hiç çaba göstermiyordu çünkü. Kimi bebekler emeklemeden birden yürümeye başlar. Bende emekleyen bebeklere bayılırım. Dört gözle emeklemesini beklerken kırmadı annesini.

İlkler çok önemlidir. İlk gülümseme, ilk diş, ilk seslenme, ilk adım....Bu da Duru' nun ilk bayramı. Giydik cicilerimizi büyüklerimizi ziyarete gidiyoruz. Bir ilk daha... İlk harçlık :)

İyi de olsak hastada olsak doktora gideriz. Duru' nun rutin kontrollerinden biri. Meleğim o zamanlar hiç zorluk çıkarmıyordu kontrollerde. Ya sonra?.....

Büyümek keyifli olduğu kadar zor bir süreç tabiki. Keşke hiç hasta olmasalar. En kötüsü de ateş. İşte ateşin takibinde olduğumuz bir gün daha.

Kitaplar Duru'nun herzaman en sevdiği oyuncakları oldu. Bunu ve banyo kitabını İngiltere'den almıştım. Duru' m henüz karnımda kanguru ve annesi gibi dolaşıyorken almıştım Londra sokaklarını. Her sayfasında değişik sesler çıkartan güzel bir kitaptı. Nasılda merakla inceliyor.

İşte bir kızın en güvende olduğu yer... Babasının göğsünden başka neresi olabilir. Melek uykusunda Durucuk.

O kadar hızlı büyüyor ki. İlk banyosunu unutamam. Tutmak çok zor olmuştu. Elimden kaçacak diye çok korkmuştum. Neyseki annem yanımdaydı. Tecrübe başka tabi. Sudan korkmaması için epey çabaladık doğrusu neyse ki çabalarımız sonucuna ulaştı. Şimdi Duru bir su kuşu.

Melek aramızda ..!


11.12.2005 bu tarih meleğimizin cennetten firar edip aramıza katılmaya karar verdiği o önemli tarih. Hep söylerler bende söyleyeceğim bebeğimin kucağımda olduğu o an tarif edilemez bir duyguydu. En büyük sihir, en büyük mutluluk, en büyük şaşkınlık birden sığdı o "an" a.